Oldum olası kabak kızartmasını sevmem. Kabak bizim evde sadece mücver ve kabak graten şeklinde tüketilir. Ama dün nette dolanırken uzun zamandır gördüğüm ama bir türlü denemeye fırsat bulamadığım sodalı kabak tarifine tekrar rastlayınca akşama denemeye karar verdim. Sodalı kabak kızartması ile ilgili iki ayrı tarif var internette, birincisinde kabaklar çiğ şekilde soslanıp kızartılıyor diğerinde ise 5 dk tuzlu kaynar suda haşlanan kabaklar soslanıyor. Ben birinci tarifi denedim. Bire bir orjinal tarife sadık kalmadan yaptığım kendi tarifimi paylaşayım. 4 adet orta boy kabağı verev şekilde kesip un soda yumurta sarımsak, dere otu ve baharat karışımından oluşan sosa buladım. Soda ve unun miktarlarını göz kararı ayarladım, zira kıvamı bulamaç şeklinde olacak ki kabaklara tutunabilsin. 20 dk kadar ben başka şeylerle uğraşırken sosun içinde beklemiş oldular. Sonrası kolay kızgın yağda iki tarafı da pembeleşene kadar kızartmak o kadar. Biz beğendik. İkinci bir kez denersem kabakları önceden 5 dk kadar haşlamayı düşünüyorum. Sadece iki tarifi kıyaslamak anlamında. Yanına da iki ayrı sos hazırladım . İlki kırmızı soğan, sarımsak, dereotu, baharat (isteğe göre) nar ekşisi domates püresi ve sızma zeytinyağını rondoda geçirerek yaptığım bir dip sos.
İkincisi ise süzme yoğurt, mayonez ve sarımsak karışımı
Çalıştığım kurumda İnternet servis sağlayıcısı üzerine yeni getirilen filtreden sonra artık neredeyse her yere ulaşım imkansız hale geldi. Filtre uygulaması eskiden de vardı ama bu son uygulama ile neredeyse haber bile okuyamaz hale geldik. İşten fırsat buldukça ziyaret etmekten en çok hoşlandığım pinterest ve benzer siteler artık ulaşılmaz. Akşamları da eve dönünce yemek hazırlıkları sonrada günün yorgunluğu derken internetle aram epey bir açılmış oldu. Ama insanoğlu işte önüne engellemeler çıktıkça bir yolunu bulup kendini eğlemeyi biliyor. Benimde son keşfim bir Azerbeycan sitesi. Çoğu Azerbeycan dilinde yazılmış ama arada da Türkçe yayınlanan e-kitaplar mevcut.Nasıl olmuşsa bu site bizim Bakanlığın filtresinden geçmeyi başarmış. Son zamanlar da bende fırsat buldukça internet üzerinden kitap okuyorum. E-kitap aslında çok tercihim değil, yani eline kitap alıp okumanın tadı yok ama napalım seçenekler daralınca şimdilik kendimizi böyle oyalıyoruz. Böyle yazınca sanki bütün gün iş güç yok da kendimi eğliyorum gibi anlaşıldı ama tabi işin aslı öyle değil. Gerçi büyük şehirlerde bu molalar da olmasa iş yaşamı hepten çekilmez bir hal alacak. Zira zaten yaşamımız işyerine ulaşım-iş saatleri-ve eve ulaşım şeklinde geçiyor. Benden haberler şimdilik böyle. Sizin günlerinizin daha yaratıcı ve daha özgür geçmesi dileğiyle.