27 Şubat 2014 Perşembe

BİZ DE BU ARALAR

        Blog yazmaya başlamadan önce sevdiğim ve sürekli takip ettiğim bloggerler  haftada en az bir post eklemediklerinde hayal kırıklığı yaşardım. Şimdi bakıyorum da neredeyse 15 gündür hiç bir şey yazmamışım.Yazacak bir şey olmadığından değil ama elim gitmedi bir türlü. Bir yandan ülkede yaşanan artık nasıl ifade edeceğimi bilemedim çirkin gelişmeler diğer yandan gündelik hayatın hayhuyu .Geçen sürede iş yerinde fırsat buldukça pinterest de dolaştım. Akşamları yapmak üzere başladığım çarpı işi panoda hiç bir ilerleme yok. Akşamları odanın ışığı yüzünden gözlerim çok zorlanıyor. Ben de yakın gözlükle bile rahat edemeyince daha basit şeyler yapmaya karar verdim. Bu arada Sevgili Dolunay Hanım 'ı bol bol andım elbette. Geçen sene battaniye olması dileğiyle başladığım ama en fazla diz örtüsü olabilecek büyüklüğe ulaşabilen motiflerimi aldım elime. Bari onlarla bir şeyler yapayım diye. Ama tam da bu sırada hastalanınca onlara da dokunamadım. Birkaç gündür ilaç kullanıyorum, rapor almadım o nedenle ayakta atlatmaya çalışıyorum.Umarım sizlerin cephesinde her şey yolundadır. Akşama eğer kendimi iyi hissedersem motiflerimi fotoğraflayacağım sizler için.


       Birde kışın bu son günlerinde yaz hiç gelmeyecek gibi yiyorum. Özellikle de kekler tatlılar. Bir ay sonra diyet diyet diye dolaşırım ortalarda. Bu arada kağıt kekimizin kabı nasıl ama?

     Eee ne oldum değil ne olacağım diyeceksin değil mi? Kendisi bir zamanlar tahmin ettiğiniz gibi takı kutusuydu.

Bu günlük benden bu kadar. Sevgiyle kalın....




14 Şubat 2014 Cuma

ETİKETLER HATIRINA

         Efendim her şey benim  http://liagriffith.com/ sitesini tesadüfen keşfetmem ile başladı.
Etiketleri öyle  beğendim ki; yapabilir miyim yapamaz mıyım derken etiketleri kopyalayıp kişiselleştirmeyi başardım. Sonrası daha kolay oldu: Renkli ve etiket kağıdına baskı yapan bir fotokopi makinasıyla etiketler basılmış oldu. Tabi ben her zaman ki aceleciliğim yüzünden etiketlerin A4'e basılmış hallerini fotoğraflamayı unuttum.
         Bu dağınıklığın sebebi az sonra anlaşılacak.
Kızların da yardımıyla paketleme, süsleme işlerini ortalığı birbirine katmak pahasına gerçekleştirdik.
      Fotolar akşam çekildiğinden istediğim gibi olmadı,  kapaklardaki  ve kavanozlardaki etiketler çok net görünmüyor.
     Biz eşimle sevgililer gününü kutlamıyoruz. Sebebi pek çok insanın ki ile aynı.Bu günün ticarileştirilmiş ve sömürü amaçlı kullanılıyor olmasından rahatsısız. Üstelik sevgililer gününün bizim kültürümüzle de uzaktan yakından bir ilgisi yok. Öyle ki ben 10-15 sene öncesine kadar böyle bir günün varlığından bile habersizdim.
        Ama görseller sevgililer günü için hazırlanmıştı ve sepette özel günler için hazırlanan sepetleri anımsattı. Oysa benim niyetim sadece etiketleri kullanarak küçük bir süpriz yapmaktı.
         Fotoğraflarda görülemiyor ama etiketlerde her ikimizin de isimleri var. Bu arada benim bu hazırları tamamlamam 13 Şubat'a rastladı.
            Sonra ne mi oldu; Tesadüfen keşfedilen etiketler bize keyifli bir gece yaşattı. Hediye paketlerinin içindekileri merak edenler için kırık çikolata, meyve kurusu, beyaz çikolatalı ve siyah çikolatalı badem şekerleri..

           Sevgililer günü arifesinde biz de bu vesileyle alternatif bir kutlama yapmış olduk. Sonuçta minicik ayrıntılar ve küçük küçük süprizler hayatı anlamlandırıyor. Sizlere de sevdiklerinizle keyifli ve bol süprizli  günler dilerim...

11 Şubat 2014 Salı

İYİ Kİ VARSIN PİNTEREST


 pinterest
  
  Geçen haftadan bu yana ruh halimde pek bir değişiklik yok. İsteksizlik halleri aynen devam. Hafta sonunu da miskin miskin yatarak ve üretimsiz geçirdim. Ancak bugün, işyerinde fırsat bulup kısa bir gezinti yaptığım Pinterest keyfimi yerine getirdi. Özellikle şu yer yer boyaları dökülmüş emaye çaydanlığa (yada belki sürahi emin olamadım) bayıldım. 
      Birde böyle bir lavabo istiyorum evimde, önündeki pencereden bakıp, dalıp dalıp gidebileceğim, gün ışığını, karşıki yeşil tepeleri görebileceğim. Mis gibi beyaz sabun kokan. 
     Bu aralar benim pek öyle değil ama sizin tüm günleriniz bahar tadında geçsin...


                                                                                          /



7 Şubat 2014 Cuma

DOĞUM VE ÖLÜM ÜZERİNE

      Bu hafta ailemizde 3 gün arayla önce bir ölüm sonrada doğum yaşadık. Duygularım karmakarışık.Bir yandan söyleyecek çok şey var bir yandan da sözcüklerin anlamını yitirdiği zamanlardan geçiyoruz. Tam da "hayat işte" dedirten bir durum. Her yönüyle zor bir hafta oldu benim için; üzüntüler, sevinçler, yoğun bir çalışma gündemi, eklem ağrıları sürekli bir uyku hali, kontrolü kaybetmişlik duygusu liste uzar gider.........
    Hafta sonu için şu an itibari ile hiç bir planım yok. Bol bol dinlenmekten başka yapmak istediğim bir şey de yok gibi. Pesimist haller işte.
   Sizin hafta sonunuz bol güneşli ve huzurlu geçsin efendim.