12 Şubat 2015 Perşembe

SEVGİLİ TIFIL VE PATATES MANTISI

Tıfıl bizim canımız, sevgilimiz, evdeki son can dostumuzdu. Kendisiyle yollarımız bir sene kadar önce ayrıldı. Zira yanlış bir yönlendirme ile apartman hayatına hiç de uygun olmayan, hareket ihtiyacı çok fazla olan dişi bir beagle edinmiştik. Aslına bakarsanız tıfıl evimize gelmeden önce çok araştırma yaptık, veteriner dostlarımızla konuştuk. Çünkü acı bir trafik kazasında kendisini kaybedene kadar sevgili zuzuyla uzun yıllar çok keyifli bir hayatımız olmuştu. Ama beagle av köpeği kökeninden geldiğinden hareket ihtiyacı çok fazla olan bir ırk. Sabahları ve eve geldikten sonra 15 dk gezmek onlar için çok yetersiz zira uzun uzun koşmak istiyor ama daha fazlasını yapabilmek de bizim şu an ki koşullarımızda imkansız . Bir süre sonra  tıfılla yaşamak konusunda inat etmek hem bize hem ona eziyet haline geldi. Büyük araştırmalar sonunda  kendi doğasına uygun bir yaşam sürebileceği, yanında kendi cinsinden arkadaşları  olacağı bir avcı dostumuza emanet ettik kendisini.Şimdi tüm bunlar nereden çıktı diyebilirsiniz. Telefondaki fotoğrafları gezerken tıfılı hatta zuzuyu da burada hiç paylaşmadığımı farkettim. Zuzu bizim ilk göz ağrımızdı, elimizde büyüdü, onbir tane yavrusu oldu yavrularını büyüttük. En güzel zamanlarımız zuzuyla geçti ve onun kaybı bizim içimizde hala çok taze bir acı. Belki belli bir süre sonra zuzuyla ilgili de bir paylaşım yapabilirim ama dediğim gibi şu an daha fazlasını söylemek, yazmak, yayınlamak benim için zor. Elbette tıfıl da çok değerliydi, insanın evlatlarını birbirinden ayıramaması gibi evini paylaştığı can dostlarının sevgilerini de ayırması zor. Buradaki tek fark insan ilişkilerinde de olduğu gibi birlikte geçirdiğimiz zaman uzadıkça biriktirdiğimiz anılarda çoğalıyor o kadar.Bir de tıfılın güvende iyi bakıldığını bildiğim bir evde ve mutlu bir yaşamı olduğunu bilmek beni rahatlatıyor.
Tıfılı sahiplendirmek zorunda kaldıktan sonra yeni bir köpek edinme konusunu en azından ben emekli olana ve bahçeli bir eve taşınana kadar erteledik. Onların evlerimize ve hayatlarımıza kattığı enerji öylesine büyük ki, bunu evini bir ev hayvanıyla paylaşan dostlarım çok iyi anlayacaktır.Şu an temiz ama içinde kocaman bir boşluk olan bir evimiz var.
Bir dönem evde yalnız kalmasına dayanamadığımızdan her gün eşimle birlikte onun ofisine taşınmıştı tıfıl, yukarıdaki görüntüler de o dönemden. Kendisinde bir basın muhabirinden ziyade bir anchorman havası yok mu ama.
Gelelim patates mantısına; ne patates mantısının nede tıfılın elbette birbirleriyle ilgisi yok.
Aslında bu tarif  iş sonrası hafta içi hızla yapılabilecek pratik tariflerden biri.
Ben uzun uzun ölçülü tarif vermeyi sevmiyorum. Elbette ölçü vermek gereken tarifler de var ama benimkiler hemen herkesin kolayca yapabileceği türden. Paylaşmamın  tek sebebi de insan bazen ne yapacağını bilemez aklına farklı bir alternatif gelmez ya işte öyle zamanlar için bir öneri olsun. 

Patates püresini bildiğimiz yöntemle hazırlıyoruz kıymalı harcını da ağız tadınıza uygun şekilde hazırlayabilirsiniz. Ben bol soğan,domates, kırmızı ve yeşil biber baharat ve taze maydanoz ilavesiyle klasik bir kıyma harcı hazırladım. Hazırladığımız patates püresinin üzerine harcımızı yaydıktan sonra 15 dk fırınlıyoruz. Üzerine sarımsaklı yoğurt ve en üstüne de tereyağında kızdırılmış pul biber dökerek servis edebilirsiniz. 
Afiyet olsunnnnnnnnnnnn


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder